Dolar ve Euro haftayı yeni rekorla açtı. Dolar 31.10 ile güne başlarken Euro 33.91‘i gördü.
Gram altın da 2 bin 115 liraya yükselerek geçmiş zamanların zirvesini gördü.
Kurdaki durdurulamayan artışı yorumlayan Ekonomist Oğuz Oyan, “İktidarın şimdiki niyeti doları seçime kadar 32’de tutmak. Arka kapı satışları hala devam ediyor. Borsaya ve altına da yöneliş var çünkü Türk lirasında kalarak tasarrufu koruyamıyorsunuz. Faizler artsa da hala enflasyonun altında” dedi.
SERMAYE KESİMİNDEN “TEKELCİ FİYATLAMA”
Sermaye kesiminin enflasyon ortamını “tekelci fiyatlama” ile fırsata çevirdiğini belirten Oyan, “Birçok teknolojik üründe vergiler çok kritik rol oynuyor ve kur farkı da fiyatı arttırıyor. Ancak bunun yanında bir de tekelci fiyatlama var. Bütün maliyetler üzerine konulan kar oranları oldukça keyfi biçimde gidiyor. Zaten kar oranlarını sınırlayacak bir mevzuat yok. Hatta bazen bir malın karaborsası oluşuyor ikinci el fiyatı daha fazla olabiliyor. Seçimden sonra onlar için de durum zorlaşacak çünkü piyasa oldukça daralacak” diye konuştu.
HANE HALKININ GELİRLERİ AŞINDIRILDI!
Mehmet Şimşek’in sık sık iç talebi kısmaya yönelik açıklamalar yaptığını anımsatan Oyan, “Hazirandan bu yana yükseltilmiş enflasyonu hane halkının gelirlerini aşındırmanın aracı olarak kullandılar. Mayıs sonuna kadar enflasyonu gelir kısıcı bir araç olarak kullanacaklar. Gelirleri de enflasyonun altında tuttular, maaş artışları enflasyonu karşılamadı. Bunun adı Gelirler Politikası” ifadelerini kullandı.
KREDİ KARTLARINA HANGİ DÜZENLEMELER GELECEK?
Oyan, seçimden sonra kredilere ve kredi kartlarına gelebilecek düzenlemeleri şöyle sıraladı:
-“Tüketici kredileri sınırlanabilir ve faizler artabilir.
-Kredi kartlarında toplam limit ve nakit çekme limitleri düşürülebilir.
-Asgari ödeme tutarları artabilir.
-Taksit sayıları azaltılabilir.
-Alışveriş ve gecikme faiz oranları atabilir.”
“YURTTAŞ BİRİKİMİNİ SATMAK ZORUNDA KALACAK”
Bu düzenlemelerin sonunda yurttaşın birikimlerini satmak zorunda kalabileceğini söyleyen Oyan, şöyle konuştu:
“Bunları yaparken 4 yıl boyunca seçim olmamasına güveniyor olacaklar. Bir de mutlaka kenarda köşede bir tasarruf vardır şeklinde bakılıyor. Milletin altınlarını bozdurmasını istiyorlar ancak bu milletin çok büyük bir bölümü tasarruf yapamıyor. Bir tarlası varsa, arsası varsa satsınlar istiyorlar. Tasarruf sahibi olmayan geniş kitlenin cebinin boşaltmanın ötesinde ağzındaki lokmayı almaya yönelik bir politika.”
