Yerel seçimlere az bir süre kala siyasi partilerin çalışmaları sürüyor.
Cumhur İttifakı’nda AK Parti ile MHP ortaklığı bu seçimlerde de sürerken, Özgür Özel yönetimindeki yeni bir ittifak arayışında.
Bu kapsamda CHP, İyi Parti’ye yeni bir ittifak teklifi götürdü ancak kabul görmedi.
İyi Parti’nin ‘yerel seçimlere kendi adaylarımızla gireceğiz’ kararının ardından CHP, bu kez de eski adıyla yeni adıyla DEM Parti’ye gitti.
Geçtiğimiz günlerde bir araya gelen iki partinin liderleri, taleplerini tek tek masaya yatırdı.
Parti liderlerinin görüşmesinin ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç’tan dikkat çeken bir açıklama geldi.
BBC’den Ayşe Sayın’a verdiği röportajda Oruç’a, “Somut örnekten gideceğim. CHP geldi, ‘Adayımızı destekleyin’ dedi. Siz, ‘Bir dakika durun, kent uzlaşısı arayacağız’ mı diyeceksiniz? Mesela açıkladığınız yerlerdeki adayı çekip çekmemeye nasıl karar vereceksiniz? Şartlarınız ne olacak?” diye soruldu.
“Kapalı kapılar ardındaki tartışmalarda yıprandık”
2019’daki seçim stratejisinden ziyade kendi seçmenlerinin iradesinin sonuçlara yansımasını istediklerini söyleyen Tülay Hatimoğulları Oruç, “Kapalı kapılar ardında bizi yıpratan bir tartışma oldu. Yanımızda gözükün, gözükmeyin…Biz bu tartışmadan yorulduk. Bu toplum bunu hak etmiyor, DEM Parti’nin seçmeni de hak etmiyor. Türkiye hak etmiyor bunu.” dedi.
“Herkesin gözü önünde görünür bir şekilde olsun istiyoruz”
Sözlerine devam eden Oruç, daha sonra hangi partiyle iş birliği içinde olunacaksa şeffaf davranılması gerektiğini vurguladı.
Oruç, “Kiminle iş birliği içinde olacaksak, o iş birliği eşit koşullarda, masa etrafında herkesin gözü önünde görünür bir şekilde olsun istiyoruz.” dedi.
“Bu dönem aynı stratejiyle gitmeyeceğimizi, kazanma stratejisinin de bizim için elzem olduğunu ortaya koyduk”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç’un konuyla ilgili sözleri şöyle:
Tabii çok haklı bir soru. Aslında Parti Meclisimizden çıkan sonuç bildirgesinde buna bir miktar yanıt ürettik. 2019’da salt iktidara kaybettirmek üzerine bir stratejisi geliştirmiştik. Bu dönem aynı stratejiyle gitmeyeceğimizi, kazanma stratejisinin de bizim için elzem olduğunu ortaya koyduk. Bu dönemde, kendi seçmenimizin, insanımızın iradesinin yerel yönetimlere yansımasını istiyoruz. Kapalı kapılar ardında bizi yıpratan bir tartışma oldu. Yanımızda gözükün, gözükmeyin…Biz bu tartışmadan yorulduk. Bu toplum bunu hak etmiyor, DEM Parti’nin seçmeni de hak etmiyor. Türkiye hak etmiyor bunu.
“Baştan açık, şeffaf, demokratik ilkeler çerçevesinde masaya oturulacaksa, diyalog kurulacaksa, bu ortaklıkları konuşmaya hazırız”
Parlamentoda grubunuz varsa eşit haklara sahipsiniz. Kiminle iş birliği içinde olacaksak, o iş birliği eşit koşullarda, masa etrafında herkesin gözü önünde görünür bir şekilde olsun istiyoruz. “Biz bu adayı çok beğendik, harika bir adaydır”. Bu, bizim için tek başına iş birliği yapmak da yeterli olmayacaktır. O yüzden baştan açık, şeffaf, demokratik ilkeler çerçevesinde masaya oturulacaksa, diyalog kurulacaksa, bu ortaklıkları konuşmaya hazırız. Ancak daha henüz oturulmuş, konuşulmuş, müzakere edilmiş hiçbir şey yok.